SAMER: “Güvensizlik ve tedirginlik oluştu”

SAMER’in bölgenin 16 kentinde yaptığı siyasal süreci belirleyecek saha çalışmasında açığa çıkan anket sonuçlarını değerlendiren SAMER Yönetim Kurulu üyesi Yüksel Genç, son bir yıllık süreçte birçok insanda belli bir güvensizlik ve tedirginlik oluştuğunu söyledi. OHAL dönemi ile birlikte bu tedirginlik ve güvensizliğin inanılmaz derecede arttığına işaret eden Genç, kapılarını çaldıkları herkesin düşüncelerini paylaşma kaygısı yaşadığını vurguladı

Siyasal ve Sosyal Araştırma Merkezi (SAMER), bölgenin 16 ilinde yaptıkları siyasal süreci belirleyecek anket çalışmasında 31 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında sahaya indi. “15 Temmuz darbe girişimi, Suriye’ye askeri müdahale ve çatışmalı duruma ilişkin algı, tutum ve beklentileri ölçme” adıyla yaptıkları anket çalışmasında 852 hanede yüzde 3.3 güven aralığı üzerinden çalışma yürütüldü. İki bölümden oluşan çalışmanın ilk ayağını demografik veriler oluştururken, ikinci ayağını ise 3 aylık süreç içerisinde yaşanan siyasal gelişmeler ve seçmen eğilimlerinin belirlenmesi üzerinden gelişti. Ankete katılanların yüzde 85,3 gibi ezici çoğunluğu yeniden barış sürecine dönülmesini istedi. Yüzde 85’lik bir kısım Türkiye’nin geleceğinden endişe duyduğunu belirtti. OHAL ilanını sadece yüzde 33,4’lük bir kesim onaylarken, yüzde 68’lik kesim darbe girişimi sonrasında liderler zirvesine ve yeniden başlayan Anayasa çalışmalarına HDP’nin davet edilmemesini desteklemediği ve yine yüzde 60’lik kesimin Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini desteklemediğini ortaya koydu.

“BEKLENTİLERİ ÖLÇEN BİR SAHA ÇALIŞMASI”

Yaptıkları anketi yorumlayan SAMER Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Genç, son bir yıllık süreçte birçok insanda belli bir güvensizlik ve tedirginlik oluştuğunu söyledi. OHAL dönemi ile birlikte bu tedirginlik ve güvensizliğin inanılmaz derecede arttığına işaret eden Genç, kapılarını çaldıkları herkesin düşüncelerini paylaşma kaygısı yaşadığını söyledi. “Siyasiler, toplumsal hayatı dizayn edenler kendilerinin düşündükleri ve yaptıklarının toplum nezdinde kabul gördüğünü düşünüyorlar” diyen Genç, bu kabul görme biçimini hiçbir veriye dayandırmadıklarına işaret etti. “Biz yaptık oldu mantığı var” diyen Genç, bundan dolayı beklentileri ölçen bir saha çalışması yapmanın gerekliliğini vurguladı.

“OLDUKÇA TARTIŞILACAK SONUÇLAR AÇIĞA ÇIKTI”

Yapılan anket çalışması sonucunda oldukça tartışılacak sonuçların ortaya çıktığına işaret eden Genç, “İktidarın, muhalefetin, ekonomi çevrelerinin ve sivil toplum örgütlerinin bu araştırma üzerine ciddi anlamda tartışması gereken sonuçlar ortaya çıktığını düşünüyoruz. Çalışmamızın en temel sorusu ’15 Temmuz’da darbe girişimi kime neye karşı yapıldı?’ sorusuydu. Çok yakın veriler elde ettik. Hükümet ve cumhurbaşkanlığına yapılmış bir darbe olarak niteleyenlerin oranı yüzde 23 olurken, darbe girişimini bir oyun olarak görenlerin oranı ise yüzde 21’e yakın. Bu dikkat çekiciydi. Çünkü bu fikrin darbenin bir oyun olduğuna dair fikrin bölge nezdinde sanıldığından çok daha fazla karşılık bulduğunu anlamış olduk böylece” diye konuştu.

“SAHA ÇALIŞMAMIZ ENGELLENDİ”

Özellikle OHAL sürecinde siyasal süreci belirleyecek veya ölçecek saha çalışması yapmanın zorluğuna da değinen Genç, uzun süredir bölge illerinde geniş çaplı saha çalışmalarının yapılmadığına değindi. Genç, Kent ablukaları ve çatışmaların hemen ardından yaşanan sürecin bölgede ortaya çıkarmış olduğu aşırı militarize gücün açığa çıkmasından dolayı anketörlere yönelik de bir baskının olduğunu söyledi. Genç, “Her ne koşulda olursa olsun sahanın sesini duyurmaya, Türkiye’nin kaderini değiştirecek ve insanların hayatını etkileyecek gelişmelere dönük, halk ne der, nasıl algılar ve nereden bakarı belirleyebilecek noktaları her koşulda ortaya çıkaracak çalışmaların özel bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz. Açığa çıkmış olan aşırı güvenlikçi konseptin gündelik hayatı sokağı kuşatmasından kaynaklı anket çalışmamızda oldukça zorlandık. Eğil’de bir saha çalışması yapmak istedik. Seçmen eğilimine ilişkin ‘Yeni bir seçim olsa kime ya da hangi partiye oy verirsiniz’ sorusu gerekçe gösterilerek sahaya girmemize izin vermediler” şeklinde konuştu.