Merhaba ey Şehri Ramazan

İslam, şahsi ve toplumsal sorumluluk iman edenlere yüklüyor. Gereğini yerine getirenler yüce Allah nezdinde sevap kazanırken, ihmalkâr davrananlar gaflet ehli olup günahkar duruma düşerler.

Zamanın ağır şartları ve şeytanların şekilden şekle girmesiyle dört bir yanda günah kıskacında duçar kalan Müslümanlar için umut ve motivasyon adına Peygamberinin aracılığıyla Yüce Allah tarafından müjde üstüne müjde verilmiştir.

Beş vakit namaz öyle,

Cuma namazı öyle,

Kandil geceleri öyle,

Özellikle Ramazan ayı müthiş bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor.

*Sessizliği zikir,

*Uykusu ibadet,

*Ameli kat kat mükafat olarak kabul edilir oruçlu kimsenin.       Ayrıca “Kim ki inanarak hassetsen Allah rızası için oruç tutarsa o kimsenin geçmiş günahları mağfiret olur.” Hadisi bu ibadetin önemini ortaya koymaktadır.

Oruç öyle bir ibadet ki hakkını vererek oruç tutan bir kimse ay sonu itibariyle günahlarının mağfiretiyle Bayrama girmiş oluyor.

“Oruç tutun, sıhhat bulun” diyen Hz.Peygamber(aleyhisselatu vesselam) aynı zamanda insan sağlığına da dolaylı bir katkısına işaret ediyor.

Nefis terbiyesine ciddi bir katkısı olan oruç müminler için müthiş bir fırsattır, ne mutlu bize ki, Oruç ayı diye bir Ramazan ayımız var, bu fırsatı ayağımıza getiriyor.

İslam’ın beş şartından biri olan Oruç bazı hallerde tutulmayabilir.

Yolcu ya da hasta olanlar başka bir gün orucunu tutabilirler(İki adil doktorun oruç tutmanın sağlığına zarar vereceği kararı varsa)

Hamile kadın sağlığından endişe ediyor, ya da karnındaki çocuğun sağlığından kuşkulanırsa,

Kadınlarda ay hali varsa,

Deli denen ruh hastaları ve buluğ çalına ermemiş çocuklar oruç tutmayabilirler, çünkü mükellef değiller,

Bir kimse oruç ayında iş yapmazsa çoluk çocuğunun aç kalma ihtimali varsa helal kesp olarak çalışıp sonradan orucunu kaza edebilir.Ancak sahurunu yer, niyetini getirir, gücü yettiği kadar dayanır.

Ancak bu oruç tutmama ruhsatıyla birlikte aleni, orta yerde yemek içmek caiz değildir.

İnanmadığı halde açıktan oruç tutan kimseler de insani açıdan küçük düşürücü bir davranışta bulunmakta olduklarını unutmamalıdırlar. Zaten Hıristiyan ve Yahudiler bu hassasiyete dikkat ediyorlar, ancak İslam’dan dönme bazı mürted kimseler Müslüman’a sıkıntı vermeyi hedef edindikleri için bu saygısızlık daha çok onlardan sadır olmaktadır.

Oruç tutmak İslam’ın şartlarından biri, terk etmek ise dini ölçülere göre kabahattir. Öyle ki kimi mezhep içtihatlarına göre bir gün kasten oruç tutmayan bir kimsenin cezası iki ay aralıksız oruç tutmaktır gerisini siz düşünün.

Bir insanın mazeretsiz yüce Allah’a meydan okurcasına oruç tutmamasını düşünemiyorum. Ben bir mümin olarak ölümüme razıyım böyle bir günaha razı değilim.

Allah hepimizi böyle günahları işlemekten muhafaza etsin. Hata bizden sadır olmuşsa şayet tövbe, istiğfar etmeyi nasip etsin.

Hayırlı ramazanlar.