Böyle gitmez ey PKK

Bilen biliyor, ülkemizde bölgemizde bir zamanlar ne sıkıntılar çektiğini. Özellikle Kürt ve Kürtçe kavramları üzerindeki gereksiz, yersiz baskılar, korku, tehdit ve zulümler akıl almaz düzeydeydi.

Hangi Kürt Kürtçe konuştuğu için dayak yememiştir? Olsa da çok istisnai bir durum öyle ki Kürtçe bilmeyen Kürtler dahi bu zulme illellah ettiler.

Ben 2013, 1 Mart Cuma günü DkMM adına İkMM’ye katıldım. TkMM prensibi gereği 5 dakika konuşma fırsatını buldum. Yani İzmir’e 5 dakika konuşmak için gitmiştim daha sonra sorulan birkaç soruya verdiğim cevaplar hariç tabi.

Dedim ki, “Biz muhasebesiz ve müzakeresiz bir süreç istiyoruz, devletin bize verdiği sıkıntılardan hangi birini dillendireyim? Devlet hangi biriden özür dileyecek? Ayrıca bir Kürt olarak Kim benim hakkımı benimle müzakere ediyor? Verin bana bir A4 kağıdı ana tema olarak 7 madde yazacağım yasal ve ana yasal düzeyde güvenceye kavuşturulsun bitti gitti”

İkinci gün İzmir Diyarbakır’a geldi üçüncü gün birlikte İstanbul’a gittik.

Ama bu taleplerim arasında öz yönetim ve savunma yoktu, çünkü bunlar Kürt halkının talepleri arasında yer almıyor. Baksanıza Kürt halkı bu şehir savaşında size ciddi bir destek vermiyor, öldürülmenize de şehitlerin gelmesine de üzülmediğini sanmayın ama arkanızda yanınızda durmuyor, duramıyor. Asıl nedeni nedir bilir misiniz?

Mesele şu bu kanton/komün yönetim tarzı ve ağırlığı YDG-H kaynaklı bir öz güvenlik gücü Kürtlerin örf, adet ve geleneğine uymuyor. Yani devlet birilerine bu müsaadeyi verse dahi Kürtlerin kahır ekseri bunu kabullenemez.

Kürtlerin derdi silahsızlanmanız ve hayata katkı vermeniz, ölüm yerine yaşamı tercih etmenizden yanadır. Çünkü “Türkiye Türklerindir” sloganının modası geçmiş “Türkiye hepimizindir” sloganı artık para ediyor, hayata rehberlik yapıyor, Anayasanın hazırlığına rehberlik yapıyor.

Sene 2007 Diyarbakır’da Alman Konsolosluğu-Diyarbakır Barosu işbirliği içinde bir Kürt Konferansı düzenlendi. 7 oturum 21 saatlik çalışma sonucu denildi ki, “Bu Kürtlerin devleti yok bu psikolojik bir sıkıntı oluşturuyor dolayısıyla Irak Kürdistan’ını devletleştirmek dünyanın boyunun borcudur. İran ve Suriye Kürtleri bölge ağırlıklı yaşıyorlar, onlara da otonom ya da federatif bir yapı lazım(Daha Suriye karışmamış ona göre), Türkiye Kürtleri canı sıkılan Anadolu’ya kayıyor en büyük Kürt nüfusu 6 Milyonla İstanbul’dadır dolayısıyla bunları bölge kurtarmaz yasal ve anayasal düzeyde hak ve özgürlüklerini vereceksiniz Türkiye’nin her yerinde kendini birinci sınıf vatandaş ve huzurlu hissedecekler.”

En az 20 önemli ülkenin delegasyonuyla Diyarbakır’da gerçekleşen bu konferans, aslında dünyanın bu bölge üzerindeki eylem planının sivillerin eli üzerinde yapılan bir açılmasıydı. Çözüm sürecinin temeli o gün atılmıştı, Ama sürecin ahengini siz bozdunuz, silahsızlanmayı içinize sindirmediniz. Tam tersine bölgeyi silah deposuna çevirdiniz, hendek barikat savaşıyla Kürdistan’ın beldelerini harap etmeye sebebiyet verdiniz. Devleti suçlayanlar da ne diyorlar biliyor musunuz? Devlet neden bu olup bitenlere seyirci kaldı diye suçluyorlar bunu da bilmenizde fayda var.

Peki ne yapmanız lazım?

*Bir an evvel bu şehir savaşından vazgeçme kararını almanız lazım,

*Öz yönetim ve öz savunma Kanton/komün yönetimindeyse başkanlık sistemi ve Kürdistan eyaletini savuna bilirsiniz

*Mecliste çıkarılacak bir siyasi genel af çerçevesinde ovaya inip barışçıl bir tarzda hayat katkı vermeniz lazım.

Müsaade edin de bundan sonrasını siyaset çözsün, öyle ki Türkiye’nin her tarafında Kürtler rahat yaşasınlar, her geçen gün gönlü yaralı anne babaların yaraları iyileşsin, Kürt vatandaşlarımız artık Kürtler adına oluşturulan eylemleri savunmak zorunda kalmasınlar. Hayat biraz daha yaşanır olsun.

Siz de biliyorsunuz ki Türkiye’ye husumeti olan devletler size arka çıkıyorlar, Mehabat Kürt cumhuriyetini yıkan ve her hafta Kürt yazar ve şairleri idam eden İran’ın Kürtlere ne faydası olabilir, Hem İran PEJAK ile anlaştığı halde neden Türkiye’nin PKK ile anlaşmasına engel oluyor? Demek ki mesele Kürt meselesi değildir.

Bu mücadele süreci tamamlanmıştır, 10 yıl önce size gerilla diyenler artık bu kavramı sizin için kullanmaktan imtina ediyorlar.

Bu ülke hepimize yeter, bu tarz bir mücadele gerek yok, insanımızın moralini bozuyor, ekonomimizi zedeliyor, mağdur ediyor, dargınlıklar oluşturuyor.

Barışçıl bir düşünce insanı olarak benden bu geliyor, tercih sizin.