Alo Almanya! Dışarı Çıkalım mı?
Tombala oyununa döndük. Acaba bu hafta hangi şehirde bomba patlayacak? Ankara’da mı, İstanbul’da mı yoksa Adana’da mı? Tahmin yürütmek isteyen var mı? Ha tombalada Güneydoğu illerimiz yok. Neden mi? Çok basit! Çünkü orda her gün bombalar patlıyor.
Ankara çok şanssız, üçüncü defa oldu. Bu hafta İstanbul çıktı tombaladan. Havalar ısınınca, şehirlere güneş vurunca, dost- akraba gezmeleri, tarihi ve turistik yerleri ziyaret etmek başlar. İşte böyle bir günde İstanbul’da, İstiklal Caddesi’nde, canlı bomba canına kıyıverdi. Kıyıverirken de masum insanları da katletme hainliğine, cahilliğine, barbarlığına katilliğine sebep olmuş oldu.
Oluk oluk kanlar akıyor. Ülkemiz kan revan içinde… ABD’den gelen bilgiler ve özellikle Almanya’nın Alman Lisesi’ni tatil ettirmesiyle, başkonsoloslukta çalışan vatandaşlarını da İstanbul’daki patlama öncesinde tedbir amaçlı uyarması, durumun vehametini gözler önüne serdi.
Almanların uyarmaları, İstanbul Valiliği teyide muhtaç bilgiler, bunlar sansasyonel açıklamalar deyip olay öncesi sessizliği bürünürken, patlamadan sonra ise patlamayı kınayan, lanetleyen açıklamalarda bulunmak için kameralar önünde arzı endam etmeye başlamaları dikkatlerden kaçmadı. Ankara ve İstanbul patlamaları öncesi ayrıca Newroz arefesinde de nokta atışı istihbari bilgiler vererek ülkemizdeki vatandaşlarını uyaran ülkeler, öz vatandaşı olduğumuz ülkemizde güvenlik açısından zafiyetler mi yaşıyoruz yoksa birey olarak canlarımızın bir kıymeti harbiyesi mi yok diye düşünmemek imkânsız olmuyor.
Hava muhalefetinden uçak seferleri iptal edilirdi. Olumsuz saha ve hava şartlarından maçların iptal edildiğine de şahitlik ettik. Lakin yurtiçi ve yurtdışından binlerce taraftarın izlemek için bilet aldığı, Galatasaray- Fenerbahçe maçı debisinin oynamaya iki saat kala iptal edilmesi, ne hava şartlarından ne de olumsuz saha şartlarından. Resmi açıklamalara göre terör saldırısı olabilir şüphesiyle maçın seyircisiz ve ileri ki bir tarihte oynanmasına karar verilmiş. Bir gün öncesi yani cumartesi günü, Beşiktaş maçının ve İstanbul’daki oynayan diğer takımların, maçlarının iptal edilmemesi, güvenlik bahanesiyle şike oyunları mı oynanıyor sorusunu akıllara getirmesi kuvvetli bir ihtimal oluyor.
Terör ülkesine döndük. Güvendiğimiz zil çalıyor. En güvenli olduğumuz yer evimiz bile değil artık. Alışveriş merkezlerinden, pazar gezmelerinden, metro binmelerinden çekinir olduk. Mecburi ziyaret ve gezilerimizde ise Alman, Amerikan basınlarından, sosyal medyalarından yapılan veya yapılacak olan resmi açıklamalara göre plan yapar olduk. Alo Almanya! Bugün dışarı çıkalım mı, maç izlemeye gidelim mi? Alo Amerika! Pazara gidebilir miyiz, çocukları parka götürebilir miyiz? Yazık ne haldeyiz!
Bu milletin en temel ihtiyacı, huzur ve güven içerisinde yaşayabilmek oldu. Canlar yanarken, yavrularımızın parçalanmış bedenleri toprağa gömülürken, adli tıptan poşetler içinde beş kilo, on kilo kasaptan et alır gibi bedenleri teslim alırken, sorumluluk sahibi olanların, Japonya’daki gibi intihar etmelerini değil en azından istifa etmelerini talepte bulunmak veya kendilerinin bu mekanizmayı kullanmalarını beklemek, yenilgi değil tam tersine büyük bir erdemlilik örneği olmuş olmaz mı? YOK MU İSTİFA edecek olan?
DİYŞAD Denetim Kurulu Başkanı
Mehmet Ali ÇOBAN
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR