8 Mart ile Kadınlarımızı Oyuna Getirmeyin!
Biz toplum olarak gelenek göreneği olan bir toplumuz. Bunların bir kısmı atalarımızdan kalan hoş ananelerdir, bir kısmı ise dinimizin talimatıdır.
Bunların bir kısmı kadının yaşamıyla ilgilidir. Bu münasebeti düzenleyen normlardan biri, ola gelmiş alışkanlık; Kadının anne olarak evine mukayyet olması, babanın da helal lokma için çalışıp çabalaması ailesinin geçimini sağlamasıdır.
Ne hikmetse baba harama el uzatınca, evde huzursuzluk başladı, evin bereketi kaçtı, maya bozuldu; çoluk çocuk evden kaçtı, bu yetmiyormuş gibi bir de anneyi dışarı çıkartmak isteyenler var.
Sevgili dostlar eşitlik kavramının arkasında saklananlar, aslında İslam ile problemli olup Avrupa’nın mukallit müritleridir.
Avrupalı kadını çalıştırıyor, sömürüyor, çürütüyor sonunda da ya sokakta bırakıyor, ya da dar-ül acezeye teslim ediyor, öldükten sonra da cesedini yakıyor.
Ayrıca Avrupa’da çok az kişi tek evlilikle yaşamını sürdürebiliyor, kahir ekseriyeti evlen-boşan tarzı birçok evlilik yaşıyor. Bir özelikleri var, İslam ülkeleri gibi hırsızlığa arsızlığa alışmadıkları için oralarda aç ve açıkta kalan azınlıktadır o kadar. Ama dünyayı sömürmekten de geri kalmıyorlar.
Bizde öyle mi? Kahir ekseriyeti tek evli, yaşlandıkça sevgi ve muhabbetleri artar, birbirine daha da değer verirler.
İslam bazı durumlarda ikinci evliliğe kapı açık bırakmışsa da, adalet şartını koyduğu için erkek ikinci evliliğe ne cesaret ediyor ne de tenezzül. Sahabelerin %81’i tek evli olduğunu biliyor muyuz acaba?
Şimdi kadın hakları diye kadını sokağa çekenlere soruyorum, kadın ya da erkek biri eve bakmakla yükümlü olması gerektiğine göre bu işe ehil ve kabiliyete sahip hangisidir? Biri dışarıda olması lazım gelir acaba uzun erimli hangisi dışarıdaki göreve ehildir? İkisini de dışarıya çekerseniz ev sahipsiz kalır.Sahipsiz bir evden nasıl imanlı, edepli, saygın bir nesil yetişecek?
Eğer vicdanınıza danışarak Erkek evde, Kadın dışarıda diyebiliyorsanız bu düşüncenizi kamuoyunun takdirine sunuyorum. Benim düşünceme göre ondan da öte İslami değerlere göre erkeğin dışarıdaki işlerle meşgul olması, kadının eve bakması evladır. Bu hem ilahi emirdir, hem evladır, hem adalet ve hakkaniyete şayandır.
Allah kız ve erkeklerimize hayırlı bir yuva kurmayı nasıp ve müyesser eylesin, gelin bu konuda onlara katkıda bulunalım. Erkek birincil çalışan kadın da duruma göre helal ortamda partime çalışabilsin, ama kadınlarımızı çalışmak zorunda bırakmayalım. Yoksa yeni nesil anne şefkatinden mahrum büyürse bir tarafı eksik kalır ve intikamını toplumdan alır diye düşünüyorum. Bu gün sözüm ona medeni dünya diye bilinen batının adamları insanlığın başına bela iseler, annesiz büyümenin de payı azımsanamayacak kadar vardır.
Toplumuzda erkek kadınına bakmakla yükümlüdür, onu korur ve kollar, gerekirse eşinin namusunu/onurunu korumak için canını bile feda eder. Avrupa’nın gevşek adamları böyle mi? Karşılıklı sorunları olsa birbirini mahkemeye çeker ayrılırlar, nasıl olsa ikisinin de işi var diye serbest yaşarlar, serbest ki ne serbest!, o süre içinde keyfi beraberlikler, gevezelikler sonradan kendine benzer birini bulursa belki tekrar evlenir yoksa geçinip gider ve günün birinde kimsesizler mezarlığına def edilir.
Madem durum budur. Gelin “Avrupa’dan gelen her şeye evet” demekten vazgeçelim. Aile ilişkimizi muhafaza edelim. Bu ilişki de insanlık var, samimiyet var, muhabbet var, iman edep ve marifet var. 8 Mart ile kadınlarımızı oyuna getirmeyin! İyi bir anne olmak asgari ücrete çalışmaktan daha iyidir. Hem eşinin kazancına göz diken erkeklere de teessüf ederim. Kadının değerini kazandığı parayla ölçenlere de yazıklar olsun diyorum.
Uyanık olmak lazım ki birileri kadınımızı sokağa çekmek istiyor, baksanıza seküler Kürdü de Türkü de kadını dışarıya davet ediyor. İlk etapta bu gençliğin hoşuna gidebilir, fakat bayı da bayanı da öyle kirleniyor ki neticesi elim olur.
Erkek bir vesileyle bir hanım efendiyi aldatarak hasbelkader yuva kurabilir, ama sokağın tadını alan kızımız maalesef her geçen gün pişmanlık sendromuna giriyor, çünkü ne de olsa Müslüman evladıdır. Ama giden geri gelmiyor, bir zamanlar ona cilve yapanlar bir süre sonra ona yüz çevirirler. Sonuç bu!
Peki bu kaçınılmaz bir sonuç ise hangi yüzle kadını dışarıya birileri davet ediyor. Onlara sesleniyorum! kızımı/kadınımı sokağa çağırma, o nazenin anne adayının hayasının kaçmasına vesile olma! tamam mı?
Seni Avrupa’nın kiralık piyonu seni.İslam dünyasının üzerinden elini çek! Anlatabildim mi? Ben Anadolu insanıyım, etrafındaki kalabalığa bakıp kendini aldatma! Etrafında binler varsa uzağında da bilmediğin yüz binler var.
Allah Anadolu kadını bazı menhus ve meşum heriflerden korusun. Unutmayalım iman be namus ayrılmaz ikilidir.
Eyüphan KAYA
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR
BENZER HABERLER
KÖŞE YAZARLARI
Tüm Yazarlar