Yüksek’ten çarpıcı açıklama!

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Kamuran Yüksek, bölgede yaşanan çatışmalar ve özyönetin tartışmaları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yüksek, ülkenin bir iç savaşa gidebileceğini vurguladı.

MERKEZDEKİ GÜCÜN YERELLERE DAĞITILMASINI İSTİYORUZ

Yüksek, HDP’nin özyönetim programı olduğunu ama parti olarak kendilerinin daha dinamik çaba ve çalışma içerisinde olduğunu ifade ederek, “Dünyada özerklik, özyönetim, otonomi, federasyon, eyalet benzeri yerinden yönetim modeli olmayan demokrasi neredeyse yok. Amerika’ya bakın eyalet sistemi var, Almanya’ya bakın keza öyle. İleri demokrasi ölçülerini yakalamış olan dünyadaki bütün ülkelerde güç merkezden yerele doğru dağıtılmıştır ve sorunlar böyle çözülmüştür. Ekonomik, sosyal problemler böyle çözülmüş. O ülkelerde yaşayan farklı etnik yapılar, inanç yapıları varsa bunların sorunlarını yerinde çözümü için böyle modellere gidilmiştir. Bizim tam istediğimiz bu. Merkezdeki gücün yerellere dağıtılması, buna göre yerel idari modellerin oluşmasıdır. Biz bunu demokratik özerklik olarak tanımlıyoruz, bölgeler oluşmasını öngörüyoruz” dedi.

HÜKÜMET KRİMİNALİZE ETTİ

DBP Eşbaşkanı Kamuran Yüksek, hükümetin ‘demokratik özerklik’ konusunu kriminalize ettiğini ifade ederek şunları söyledi: “Hükümet bizim bu önerimizin bir siyasi proje olarak tartışılmasına müsaade etmedi. Bir terör faaliyeti olarak gösterdi ve böyle görülmesini istedi. Meseleyi çatışma zeminine çekti ve desteğin yeteri kadar oluşmasını engellemeye başladı. Hem Türkiye’de, hem dünyada bunu terör faaliyeti olarak lanse etmeye çalıştı. Tabii bu etkiliyor şu anda toplumun yaklaşımını. Yerel demokrasiyi destekleyen herkesi ihanetçi olarak lanse eden bir hükümetle karşı karşıyayız, hemen hakkında soruşturma başlatan bir hükümetle karşı karşıyayız”

YÜKSEK’TEN ‘İÇ SAVAŞ VURGUSU’

Yüksek, “Hükümet bu politikalarını değiştirmez ve böyle devam ederse, ülke bir iç savaşa gidebilir. Şu an zaten bir bakıma böyle bir tablo içerisindeyiz. Diyarbakır’ın bir bölümü günlerdir sokağa çıkamıyor. On binlerce polis ve asker tarafından kuşatılmış durumda. Temel ihtiyaçlarına kavuşamıyorlar. Her gün çatışma ve bomba seslerini duyuyoruz. Dolayısıyla biz bunu nasıl tanımlayacağız? Tanklar sokağa inmiş durumda, konvansiyonel silahlar kullanılıyor bu kentlerde. Sadece Diyarbakır’da 41 gündür sokağa çıkma yasağı var. Bunun böyle devam etmesi halinde ülke adım adım iç savaşa sürüklenebilir. Bunu müsebbibi AKP hükümetidir. AKP hem ülkede hem bölgede çatışmacı bir politika izliyor” dedi. Yüksek, iç savaş gibi bir durumun yaşanmasını istemediklerini belirterek, “Fakat Kürtler gururu incinen bir noktada, sokak ortasında öldürülüyorlar. 230 sivil öldürülen insan var. Bunların tamamı polis asker kurşunuyla öldürüldü. Bu batıda yaşayan Kürt’ü çok rahatsız ediyor. Bu birikmenin yakın zamanda patlaması olasıdır. Biz ise, Sorunun demokratik yollarla çözülmesini istiyoruz. Bizim istediğimiz şeyler Türkiye’de olmayacak şeyler değil. Biz evrensel demokrasilerde ne varsa buralarda uygulansın istiyoruz” dedi.

‘SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI KALKMALI’

Bölgede yaşanan çatışmaların acil olarak durdurulması için uluslararası baskının olması gerektiğini belirten Yüksek, şunları söyledi: “Hem iç kamuoyunda bir baskı olması hem uluslararası bir baskının olması gerektiğini düşünüyoruz. Çatışmadan çıkılması için teklif ettiğimiz hiçbir şeye hükümet yanaşmıyor. Bunun üzerinde bir güç, baskı olmalı. Batılı ülkelerden ve toplumdan beklentimiz bu. İlk adım olarak sokağa çıkma yasaklarının kalkması lazım. Yasakların kalkması halinde oturulup konuşulabilecek ortam doğabilir. Ama hükümet şu anda buna yanaşmıyor çünkü üzerinde bir baskı yok. Meşrulaştırmış durumda. Yürütmüş olduğu savaşı terörle mücadele olarak yansıtıyor”