‘’Valiler yargılanacak!’’

SAMER’in düzenlediği “Uluslararası hukukta savaş suçları” ve “İnsanlığa karşı suçlar” konulu panelde konuşan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, “Kaymakamlar ve valiler yargılanacaklar. Anayasa suçu işliyorlar, kanunda olmayan yetkiler kullanıyorlar” dedi

Sosyal ve Siyasal Araştırma Merkezi (SAMER) tarafından bölgede devam eden yasak ve operasyonlara ilişkin “Uluslararası hukukta savaş suçları” ve “İnsanlığa karşı suçlar” başlıklarında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda panel düzenledi. Panele çok sayıda kişi dinleyici olarak katıldı. Moderatörlüğünü Avukat Semire Nergiz’in yaptığı panele, İnsan Hakları Gündemi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Günal Kurşun, İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Av. Öztürk Türkdoğan ve İHD MYK üyesi Av. Selahattin Esmer konuşmacı olarak katıldı. Nergiz, çatışmanın en yıkıcı şekilde devam etiğini belirterek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) buna karşı sessizliğini koruduğunu işaret etti. Çatışmanın yoğun yaşandığı Sur’a komşu bir ilçede panel gerçekleştirdiklerini anımsatan Nergiz, “Savaş ve çatışma dün vardı bugün var ve yarın da olacağı gösteriyor. Bu savaş ve çatışma ortasında İlkeler ve kurallar var mı ya da her şeye mubah mı?” dedi.

“VALİLER VE KAYMAKAMLAR YARGILANACAKTIR”

Ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Av. Öztürk Türkdoğan, “UCM ve Türkiye’nin durumu” konulu sunum yaptı. Türkdoğan, Roma Statüsü’nün Türkiye tarafından onaylanmadığını ve anayasal bakımdan da bir sorun olmadığını belirterek, Anayasa’nın 38. maddesi Türkiye’nin Roma Statüsü’nün onaylamasına izin verdiğine dikkat çekti. Türkdoğan, Roma Statüsü’nün taraf olmamasının nedenin bugün başta Sur’da olmak üzere yasakların sürdüğü kentlerde rahat davranmak ve Kürt sorununun demokratik olarak çözmek istememesinden kaynaklı olduğunu söyledi. Türkiye’nin otoriter ve diktatörü bir rejim altında olduğunu ve sokağa çıkma yasaklarının hukuka aykırı olduğunu savunan Türkdoğan, “Kaymakamlar ve valiler yarın yargılanacaklar. Anayasa suçu işliyorlar, kanunda olmayan yetkiler kullanıyorlar. Türkiye’nin ceza kanunda soykırıma karşı düzenlemesi var, fakat bunu istisna durumların dışında işletmiyor, en temel düzenleme olan Roma Statüsü’ne taraf olmuyor” diye konuştu.

“İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLEYENLER YARGILANACAKTIR”

Uluslararası Ceza Mahkemeleri’nin (UCM) devletleri yargılanmadığını ve devleti yönetenleri yargıladığını belirten Türkdoğan, “Bu katliamları yapanlar elbet yargılanacaklar. Bu sivil infazlar devam ettikçe AİHM devreye girecektir. Genelkurmay 10 bin asker ve onlarca generalle bir ilçeye karşı savaş yürütüyor. Bu yaşanan hukuksuzluğa karşı yargı ve adalet mekanizmaları sağır olmuşlar. Adalet mekanizmalarını devreye koyacağız. Biz buna asla razı olmayacağız” diye konuştu. 90’lı yıllarda işlenen suçların cezasızlıkla kaldığını bundan dolayı bugün aynı suçların işlendiğine dikkat çeken Türkdoğan, “Bugün insanlığa karşı suçlar işleyenler elbet yargılanacaklar” şeklinde konuştu.  Türkdoğan’ın ardından İnsan Hakları Gündemi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Günal Kurşun da, “Roma Statüsü’nde tanımlanan suçlar ve UCM’de devam eden soruşturma ve davalar” konulu sunum yaptı. Kurşun, Roma Statüsü 1998 yılında imzaya açıldığını ve Türkiye’nin 1998’den bugüne Roma Statüsü ile ilgili yapılan tüm toplantıları yakında izlediğini ve bilinçli olarak içerisinde yer almadığını savundu. Türkiye’nin Roma Statüsü dışında kalmak için bir politika izlediğini kaydeden Kurşun, “Türkiye bu sistemin dışında neden kalmak istiyor” sorusuna, “Sitemin içine bakmak yeterli olur” yanıtı verdi. Roma Statüsü’nde işlenen suçların şahsiliğinin söz konusu olduğunu ve kişisel bir sorumluluk olduğunu aktaran Kurşun, “Günün birinde birisi yargılanırsa Türkiye yargılanmayacak. Sorumlu kimse kişisel olarak yargılanacaktır” diye kaydetti.

“3 AYDIR AÇIK OLARAK SUÇ İŞLENİYOR”

Roma Statüsü’nde devletin yargılanmadığını, ihlal yapan kişinin yargılandığını ve bunun Türkiye’nin işine gelmediğini ileri süren Kurşun, “Türkiye taraf olmayarak ‘Ben soykırım, savaş suçu işlemiyorum’ diyor. Roma Statüsü’nde 4 temel suç yargılanıyor. Son 3 ayda 4 suç da var. Türkiye taraf olursa 4 suçtan ötürü dava açılır. 3 aydır işlenen suçlar insanlığa karşı gayet açık olarak suç işleniyor” diye konuştu. Son olarak konuşan İHD MYK Üyesi Av. Selahattin Esmer de, “Silahlı Çatışmalarda Uygulanacak İnsancıl Hukuk” başlıklı sunum yaptı. Türkiye’de savaş varsa her şey mubahtır anlayışının hâkim olduğunun altını çizerek, “Savaşta her şey yapmak mubah değildir” dedi. Her ne kadar savaşsız bir dünya özlemi içinde olunmasına rağmen savaş realitesinde insanlık tarihinde kaçılmaz olduğunu ve bunla beraber “İnsancıl Hukuk”un gündeme geldiğini anımsatan Esmer, İnsancıl Hukuk’un Cenevre Sözleşmeleri ardından gündem geldiğini söyledi. Esmer, İnsancıl Hukuk’un insanlık değerlerine karşı yapılan saldırılara karşı durduğunu ve sivil alanın çatışmalardan uzak tutmaya çalıştığını anlattı. Panel soru-cevap bölümüyle sonra erdi.