Vali Aksoy: “Ajan mı? Misafir mi? adını siz koyun!”

Gazetecilerle bir araya gelen Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, bir basın mensubunun Diyarbakır’ı mesken tutan yabancı ajanlarla ilgili sorusunu da yanıtlayarak, yabancıların bölgeye büyük oranda ilgi gösterdiğini, yoğun sirkülasyonlarının olduğunu, gazeteci ve yardım kuruluşu kimliğini genel olarak kullandıklarının altını çizerek; “Ajan mı, misafir mi adını siz koyun” dedi.

Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, kentte görev yapan gazetecilerle bir araya gelerek Sur’da devam eden operasyonlara ilişkin bilgi verdi. DSİ 10. Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen toplantıya, Vali Hüseyin Aksoy’un yanı sıra, Sur Kaymakamı Memduh Tura, Vali Yardımcısı Mehmet Demir, Milli Eğitim Müdürü Adnan Hurata katıldı.

12 Aralık’tan bu yana 6 mahallede operasyonların ve sokağa çıkma yasaklarının devam ettiğini belirten Aksoy, Sur ilçesinde önce polis özel harekât daha sonra destek olunması amacıyla askeri unsurlarla bu çalışmalar sürdürülüyor. Özellikle de Sur ilçemizde yürütülen çalışmalarda yüzde 95’lik alan bu 6 mahallede temizlenmiş durumda yüzde 5’lik bir alan kalmıştır. O yüzde 5’lik alanda önümüzdeki günlerde de temizlenecektir” diye konuştu.

6 MAHALLEDE 24 BİN KİŞİ YAŞIYORDU

6 mahallede 24 bin kişinin yaşadığını dile getiren Vali Aksoy, “Gerek önce zaman zaman kesilmeler nedeniyle gerekse 12 Aralık’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildikten sonra 11 Aralık’ta bildiğiniz gibi 17 saatlik bir ara vermiştik bu ara dönemde ve zaman zaman bu çalışmalar sürdürülürken de dışarıya çıkmak isteyen vatandaşlarımız varsa onlara her türlü destek güvenlik birimlerimizce verildi. Ve şuanda bizim tahminimiz içeride yaşayan binle iki bin arasında sivil vatandaş olduğunu değerlendiriyoruz. Büyük bir çoğunluğu bu 6 mahallenin dışına taşındı bir kısmı Sur’un sokağa çıkma yasağı ilan edilmemiş diğer mahallerine bir kısmı Yenişehir, Kayapınar ve Bağlar olmak üzere yine Diyarbakır merkezdeki diğer mahallere taşındı. İlçelere giden, il dışına giden çok az var. Evini terk etmek zorunda kaldığımız vatandaşlarımızın mağduriyetlerini en aza indirilmesi anlamında başta Valiliğimiz ve Sur Kaymakamlığımız olmak üzere devletin diğer kurumlarının da yaptığı birçok çalışma var” dedi.

“7 MİLYON 700 BİN TL YARDIM YAPTIK”

Evini terk etmek zorunda kalan vatandaşların mağduriyetlerinin en aza indirilmesi için başta valilik ve Sur Kaymakamlığı olmak üzere devletin diğer kurumlarının yaptığı çalışmaların olduğunu ifade eden Vali Aksoy, şunları söyledi: “Özellikle Aralık ayında ilk aşamada taşınan, akrabasının yanına giden vatandaşlara 300-500 lira gibi birtakım yardımlar yapıldı. Ocak ayı itibariyle her aileye bin lira yardım yaptık. Yaklaşık 4 bin 500-5 bin civarındaki aileye aralık ve ocak aylarında yaptığımız yardım tutarı 7 milyon 700 bin lirayı bulmuştur. Vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin en aza indirilmesi adına akrabasının yanına giden ya da ev kiralayanların yanında ‘gidecek hiçbir yerim yok’ diyenleri de devlet olarak açıkta soğukta aç bırakamayız. Bizim bir sorumluluğumuz var. Bu amaçla otellerle anlaştık ve vatandaşlarımızı bu otellerde misafir ediyoruz. 500’ün üzerinde vatandaşımız bu otellerde kalıyor. Tüm masrafları valiliğimiz tarafından karşılanmaktadır. İlçede kalan vatandaşlara da Sur Kaymakamlığı’nca 2 bin 100 koli gıda paketi ile 10 binin üzerinde ekmek dağıtıldı. Devletin bazı kurumlarınca da vatandaşlarımıza çeşitli yardımlar yapılmakta. Vakıflar Genel Müdürlüğü 4 bin koli gıda paketi yaptı.”

SUR’DAKİ TARİHİ DOKUYA BAĞLI KALINACAK

Hevsel Bahçeleri ve Sur’lar’ın UNESCO Kültürel Mirasına girdiğini hatırlatan Vali Aksoy, “Başta Kültür Bakanlığımız bunun sorumluluğu ve bilincinde bu çalışmalarda bu hassasiyetleri gözetiyor. 2012 yılında Sur ilçemizin koruma amaçlı imar planı yapılmıştı. O zaten mevcut. 2012 yılında yine Bakanlar Kurulu kararı ile burası sit alanı ilan edilmiş. O tarihten itibaren Cevatpaşa, Lalabey gibi bazı mahallelerde TOKİ, Büyükşehir Belediyesi, Valilik koordinesinde kentsel dönüşüm ile ilgili bir çalışma başlamıştı. Dolayısıyla bu son süreçte özellikle patlayıcı maddelerin yerleştirildiği sokaklarda bu patlamalar neticesinde ciddi tahribatlar baş göstermiş. Yani bazı evler belki tamamen yıkılmış, bazı evler ciddi hasar görmüş. Dolayısıyla bunları onarmak da mümkün değil. Ve buraların belki yeniden yapılması söz konusu. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın koordinasyonunda bir çalışma yürütülüyor. Ama şunu hepimiz çok iyi bilmeliyiz ki oranın kentsel dokusu mutlaka korunacak. Çok katlı bina kesinlikle yapılmayacak. Ve buranın tarihi dokusuna göre bir çalışma ortaya konulacak. Bu anlamda hepimizin bu duygu içerisinde olması gerektiğini göz ardı etmemiz gerekiyor. Bu zaman zaman farklı noktalara çekilerek, değişik şekillerde ifade ediliyor. Bu konuda başta valilik olmak üzere başta ben dâhil herkesin bu konuda hassasiyeti var. SİT alanının, UNESCO kültür mirasının bizden sonra kuşaklara aynı hassasiyetle aktarılması hepimizin ortak sorumluğudur” dedi.

KİLİSE VE CAMİLERDE CİDDİ TAHRİBATLAR VAR

Vali Aksoy, Sur’daki Kilise ve Camilerde ciddi tahribatların yaşandığına değinerek, “Bizim bildiğimiz Kurşunlu Cami, Paşa hamamı ve kiliselerin bir kısmında tahribatlar var. Şuanda hepsi için net bir şey söyleyemiyorum. Alan tamamen temizlendikten sonra net olarak görünür. Kiliselerde ve camilerde ciddi hasar var. Okullarımızın Alpraslan İlkokulu hariç, Cumhuriyet, Mardin Kapı, Süleyman Nazif, Yavuz Selim bunların hepsi yakıldı ve tahrip edildi. Hatta birçok binada özellikle terör unsurları çekildikleri noktalarda yakarak çekildiklerine yönelik tespitler ve değerlendirmeler var. Tahribat belirli yerlerde var. Ama bunun boyutu ne kadar olduğu tamamen temizlendikten sonra net bir şekilde görülür” diye konuştu.

SUR DIŞINDA BİR SİVİL YAŞAMINI YİTİRDİ

Sur’da yaşandığı ileri sürülen Sivil ölümleriyle ilgili konuşan Vali Aksoy, “Güvenlik görevlilerimize verdiğimiz birinci talimat, ‘sivil vatandaşlara dikkat edeceksiniz’ diye bizim şuana kadar tespit ettiğimiz bir tane kahvaltı yaparken evinde oturan o mahallenin dışındaki evine gelen sert bir cisim nedeniyle yaşamını kaybeden bir vatandaşımız var. Bir öğretmenimiz başından yaralanmıştı. Yine evinde. GATA’ya sevk edildi, tedavisi devam ediyordu. Bizim bildiğimiz bir tane sivil ölüm var. Şimdi maalesef bazı basın yayın organları içerdeki terör unsurlarından orada yer alan silah tutuşturulan kişilerin eğer ölümleri varsa ki bizde öyle bir bilgi yok. Cenazeler olmadığı için bir şey dememiz mümkün değil. Bunları sivil ölüm gibi el altından ya da sosyal medya ya da farklı şeylerle sunabiliyor. Biz de böyle bir tespit yok.

ZAFİYET DEĞİL EKSİKLİK VAR

Vali Aksoy, Emniyet zafiyetinin olduğu yönündeki iddiaları da yanıtlayarak, “Bütün bilgileri elde etmeniz mümkün değil. Elde ettiğiniz zaman o örgütü siz kontrol ediyorsunuz demektir. Yani bütün istihbaratları topluyorsanız, orda o zaman o örgüt sizin kontrolünüzde demektir. Dolayısıyla bütün istihbaratları alma şansınız mümkün değil,. Olamaz. Hiçbir ülke bunu yapamaz. Ama burada zafiyet değil, eksiklik vardır. Varsa bu noktada bu eksikliklere bakılır ve giderilir. Ama güvenlik zafiyetinden bahsetmek güvenlik birimlerimize de haksızlık olur. Arkadaşlarımız canla başla mücadele ediyorlar. Bu noktada yakalananlar var, yakalanamayanlar da var. Yakalanmayanları da göz ardı etmeyelim çünkü hiçbir şey yapılmıyor dediğimiz zaman güvenlik birimlerine haksızlık ederiz. Onların çalışma şevklerini kırmış oluruz”

AJAN MI? MİSAFİR Mİ? ADINI SİZ KOYUN’

Bir basın mensubunun Diyarbakır’ı mesken tutan yabancı ajanlarla ilgili sorusunu da yanıtlayan Vali Aksoy, yabancıların bölgeye büyük oranda ilgi gösterdiğini, yoğun sirkülasyonlarının olduğunu, gazeteci ve yardım kuruluşu kimliğini genel olarak kullandıklarının altını çizerek; “Ajan mı, misafir mi adını siz koyun” dedi.