AİHM’den ilk tedbir kararı

AİHM, Cizre’de açılan ateş sonucu yaralanan, ancak ambulansın kendisini almak mahalleye girişine izin verilemeyen 16 yaşındaki Hüseyin Paksoy için yapılan başvuruyu kabul edip, yaşam hakkı için acilen alınması gereken tedbirlerin alınmasını ve can güvenliğinin sağlanmasını istedi. Mahkeme, bunun yerine getirilmesi halinde Türkiye’nin AİHM Sözleşmesi’nin 34’üncü maddesini ve Mamad Kulov ile Paskarov kararlarını ihlale etmiş olacağını kaydetti.

Bölgedeki sokağa çıkma yasakları için daha önce yapılan ‘ihtiyadi tedbir’ başvurularına “gerek duymadığını” belirterek, sadece hükümeti uyarmakla yetinen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Cizre’de yaralı olduğu halde hastaneye götürülmeyen Hüseyin Paksoy için yapılan başvuruyu kabul etti.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatlarından Nuray Özdoğan’ın başvurusunu değerlendiren mahkeme, “AİHM’in İçtüzük 39’uncu maddesi uyarınca Türkiye hükümetini başvurucunun yaşam ve fiziksel bütünlüğünün korunması için bütün tedbirleri alması için uyarılmasına” karar verdi.

“KAYGILARI ORAYA TAŞIDIK”

Mahkeme ayrıca buna aykırı herhangi bir hareketi ise Sözleşme’nin 34’üncü maddesinin ihlali olarak tanımlayacağını da kaydetti. Buna dair ise yaşam hakkı gerekçesiyle daha önce alınan Mahmad Kulov ve Paskarov kararlarını hatırlatarak, aynı kararların ihlal edileceğini vurguladı. Kararı değerlendiren Avukat Nuray Özdoğan, mahkemenin yaşam hakkının tehlikeye girdiğini ciddiye aldığını belirterek, “Çünkü biz çok fazla somut bir şey de sunmadık. Aile ulaşamıyordu, kaygılar vardı bunu oraya taşıdık. Demek ki mahkeme yaşam hakkı konusunda ciddi şüphelere sahip ki bunu dikkate aldı ve ‘yaşam hakkı ihlali olduğu’ düşüncesi ile yaşam hakkı güvenceye alınmasını istedi. Mahkemenin kararının aslı devletin yaşam hakkının güvenliğini her açıdan sağlanmasına yönelik olduğunu gösteriyor” dedi.