Yüksek: “Toplum korkuyla bastırılmak isteniyor”

Demokratik Bölge Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Korku baskı tutuklama furyalarıyla bir bütün toplumun hepsini teslim almaya çalıştıklarını ifade ederek, “Bu tür durumlarda hiç kimse kesinlikle azalıyor muyuz diye düşünmemeli. Bu koşullarda siyasi çalışmalar istenildiği gibi olmamasının sebebi bu” dedi.

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Urfa Viranşehir’de İlçe Örgütü tarafından düzenlenen halk toplantısına katıldı. Viranşehir Kültür ve Sanat Merkezi Toplantı Salonu’na yapılan toplantıya Eş Genel Başkanı Yüksek’in yanı sıra MYK Üyesi Perihan Ağaoğlu, HDP Urfa Milletvekil Dilek Öcalan, İl ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

“TOPLUM KORKUYLA BASTIRILMAK İSTENİYOR”

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek toplantıda yaptığı konuşmada, Nasıl bir dönem içinde olunduğunun herkesin bildiğini ve gördüğünü ifade ederek, “Bu yüzden üç kişi dahi yan yana gelse bunu bir örgütlenme vesilesi yapmalı, birbirlerini güçlenme mücadeleyi büyütme vesileri olarak kullanmalı. Ülkeyi öyle bir hale getirdiler ki insanlar artık kendi partisinin etkinliklerine gidemiyor, bu bir utanç durumudur. bu utancın sahibi hükümettir. Korku baskı tutuklama furyalarıyla bir bütün toplumun hepsini teslim almaya çalışıyorlar. Bu tür durumlarda hiç kimse kesinlikle azalıyor muyuz diye düşünmemeli. Bu koşullarda siyasi çalışmalar istenildiği gibi olmamasının sebebi bu” dedi.

“AKP ZÜBÜK SİYASETİ YAPIYOR”

“Hükümetin siyaseti zübük siyasetidir” diyen Yüksek, şöyle dedi:

“Halkı bir yere kadar kendisine bağlar, bir yerden sonra halk onun gerçek yüzünü görür. Sayın Öcalan en son mesajında “Halen masadayım sizi bekliyorum” demişti. Çözüm masasından kalkmamış henüz. Biz sayın Öcalan’ın durduğu noktada duruyoruz. Demokratik çözümden vazgeçmiş değiliz. Çözümden vazgeçen bütün olanakları ortadan kaldıran hükümettir. 6 milyon oy almış bir partinin eş genel başkanlarını esir alıyorsun. Yüzün üzerinde belediyesi olan partimizin eş genel başkanı esir. Vekiller keza. Belediye eş başkanlarımız hakeza. 30’dan fazla belediyemize kayyım atandı. Bu yüzden bu sürecin kimin bozduğu sorusuna herkesin doğru cevap vermesi lazım ve hesap sorması lazım.

380 KİŞİLİK KÜRT OLUŞUM VE KURUMLARIYLA ÇÖZÜMÜ KONUŞMAK BİZİM SAADET PARTİSİYLE ÇÖZÜMÜ KONUŞMAMIZ GİBİDİR

Şimdi de iki gündür 380 kişilik Kürt heyetiyle çözümü konuşacaklarını söylüyor. Sizden öncekilerde ne zaman küstüğünde çocuklar gibi sizinle değil diğerleriyle konuşacağım diyordu. Gerçekten çözmek istiyorsanız sorun biz isek dediğiniz gibi muhatap olarak halkı seçecekseniz buyrun halkın istediklerini yapın. Kürt siyasi hareketini görmezden gelip başka kesimlerle konuşmak bu sorunun çözümüne katkı sağlamaz. Başka kesimlerle konuşmanız da sorun yok. Hükümettir elbette başka kesimlerle de bu sorunu konuşmak ister. Ama biz kalkıp bu sorunu gidip saadet partisiyle yada DSP ile çözmeye çalışırsak bunun karşılığı olur mu, olmaz.

“BU YÜZYIL KÜRT HALKININ YÜZYILI”

Halkımıza süreci iyi anlatmak lazım. DBP olarak bu konuda yetersiz kaldık. Ortadoğu’da gelişmeler Kürtler lehine bu kadar iyi iken bir yüzyılı kapatıp yeni bir yüzyılı açarken elbette bütün bu baskılar karşısında çekilip evimize gidip oturacak değiliz. Halkımızın kazanım mücadelesin öncüsü olacağız. Bu yüzden doğru bir politika ve doğru bir siyasetle bu meselede mesafe almaya çalışacağız. Bunun için de örgütsel alt yapımızın güçlü olması lazım.

“BUGÜN DİRENMEK GÜNÜ”

Burada da açıkça ifade etmek istiyorum, Geçmişten bugüne partilerimizde görev almış tüm arkadaşlara açık çağrı yapıyorum; Gelin partinize sahip çıkın. On binlerce kişi gözaltına alındı binlerce kişi tutuklandı. Bunu görün. Gelin hep beraber bu faşizme karşı direnişimizi büyütelim. Dönemin sorumluluğu bunu gerektiriyor. Gün bugündür demeliyiz. Daha kapsamlı toplantılarda da bir araya geleceğiz. Biz demokratik zeminde kalmaya devam edeceğiz. Bunun gerçekten imkanı ve zemini ne kadar kaldı bunu da düşünüyoruz. Bunu halkımıza soracağız, halkımızın kararı stratejik karar olacaktır. . Biz halkımıza soracağız halkımız ne derse öyle karar vereceğiz. AKP politikaların şunu anlıyoruz ki bize siz bizimle değilsiniz, vekillerinizi tutukluyorum, belediyelerinizi de sizden alıyorum, sizinle artık biz yan yana yaşamak istemiyoruz, bize politikasıyla bunu demeye çalışıyorlar. Böyle değilse de çıksınlar söylesinler. Bu süreç değerlendirme ve karar alma açısından önemli bir süreçtir. Umarım daha fazla insan zarar görmeden bir çözüm gelişir, bu çılgınlıktan vazgeçip başka bir politika sürdürürler. Ama şuan ki politikaları maalesef bunu göstermiyor. Bence AKP’liler de Erdoğan’ın yolunun yol olmadığının farkındadır” (haberdiyarbakir.gen.tr)