Tanrıkulu: “O tırşikçileri de aklımızın bir yerine yazıyoruz”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bir gece 4 bin 500 öğretmenin görevden alınması nedeniyle, Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi’ne destek ziyaretinde bulundu. Burada konuşan Tanrıkulu “15 Temmuz’dan sonra AKP Hükümeti, darbe ile değil demokrasi ve barış ile mücadele etmeye başladı. Darbe mücadelesini bir tarafa bıraktı. Darbe mücadelesi adı altında hak ve özgürlüklere, insan haklarına, adalete en büyük darbeyi indirdi ve indirmeye de devam ediyor” dedi. Tanrıkulu, Başbakan Binali Yıldırım’ın Diyarbakır konuşması sırasında 14 bin öğretmenin açığa alınacağını söylediği sırada alkış çalanlara atfen de “O tırşikçileri de aklımızın bir yerine yazıyoruz” diye seslendi.

CHP İstanbul Milletvekili ve PM Üyesi Sezgin Tanrıkulu, Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi’ne destek ziyaretinde bulundu. Burada AKP’nin bir gecede 11 bin 285 eğitim emekçisinin görevden uzaklaştırılması nedeniyle oturma eylemi gerçekleştiren öğretmenlerle tek tek tokalaşan Tanrıkulu, daha sonra sendika yöneticileri Eğitim Sen 1 Nolu Şube Eşbaşkanı İkram Atabay ve Havva Karahancı ile birlikte basın toplantısı düzenledi.

BU UYGULAMALAR DARBE ADI ALTINDA YUTTURULAMAZ

15 Temmuz günü bir darbe girişi yaşandığını, bu girişimin Türkiye’nin her yerinde el birliği ile boşa çıkarıldığını vurgulayan Tanrıkulu “Diyarbakır’da, İstanbul’da, Ankara’da hep birlikte buna karşı çıktık. Bizler bu bölgede de darbenin ezeli ve ebedi mağdurları olarak karşı çıktık. Çünkü bu bölge hep darbelerden çekti. Darbelerin mağdurları hep bizler olduk, emekçiler oldu, yoksullar oldu, ötekiler oldu ve Kürtler oldu. O nedenle biz onlardan çok daha fazla darbenin ne anlama geldiğini biliyorduk ve o yüzden karşı çıktık. Ancak 15 Temmuz’dan sonra AKP Hükümeti, darbe ile değil demokrasi ve barış ile mücadele etmeye başladı. Darbe mücadelesini bir tarafa bıraktı. Darbe mücadelesi adı altında hak ve özgürlüklere, insan haklarına, adalete en büyük darbeyi irdirdi ve indirmeye de devam ediyor. En son olarak da 11 bin 285 öğretmen Başbakan’ın bir açıklamasıyla açığa alındılar. Öğretmenler ayın 19’unda öğrencileri ile buluşamayacaklar. Bunu herhangi bir hukukla, yasayla, anayasayla izah etmek mümkün değildir. Bu ancak darbecilerin ve darbe hukukunun bir barçası olabilir ve bunu yaptılar. Hiç kimse bize bu uygulamaları darbe ile mücadele adı altında yutturamaz. Bu açıkça temel hak ve özgürlüklere bir darbedir. AKP ‘Allah’ın lütfü’ olarak gördüğü darbeyi uygulamaya devam ediyor” dedi.

“BU UYGULAMALARIN TÜMÜ BİRGÜN MUTLAKA YARGIDAN DÖNECEKTİR”

Kendisinin bir hukukçu olduğunu, 12 Eylül sonrasında Diyarbakır’da uzun süre avukatlık yaptığını belirten Tanrıkulu “1402 mağdurlarının avukatlığını yaptım. Bu davada Danıştay’dan ilk karar alan avukatlardan biriyim. Bunun ışığında söylüyorum ki bu uygulamaların tümü bir gün mutlaka yargıdan dönecektir. Mutlaka Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa (AYM) mahkemelerinden dönecektir. Ancak benim hayıflanmam şuna. Yargıdan dönecek ama o zaman bunlar hükümette olmayacaklar. Hiçbirisi olmayacak. Tıpkı 12 Eylül darbecileri gibi, tıpkı 12 Eylül hükümetleri gibi bunlar da ortada olmayacaklar. Ama biz her koşulda burada olacağız. Her koşulda adalet, her koşulda barış ve her koşulda hukuk mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.

KHK’LERİN KENDİSİ ANAYASA AYKIRIDIR

AKP’nin görevden aldığı öğretmenler ile ilgili CHP’nin hazırlıkları olduğunu ve bazı girişimlerde bulunacaklarını da kaydeden Tanrıkulu “Bu açığa alma işlemi KHK ile yapıldı. Bu KHK’lerin kendisi anayasaya aykırıdır. Süresi içinde, dayandıkları bu KHK’nin iptali içinAYM’ne başvuracağız. AYM’nin 1990’lı yıllarda bizim başvurumuzla 430 ve 434 nolu KHK’ler ile ilgili verdiği kararlar var. O kararlar hala AYM’nin sayfasında duruyor. Eğer AYM kendi içtihadına, geleneğine ve kendi anayasasına sahip çıkarsa, bu KHK’ler yüzde 100, yüzde 99 bile demiyorum iptal edilecektir. Çünkü KHK’nin kendisi TBMM’nin verdiği yetki ile sınırlandırılmadı. İkincisi etkisi olağanüstü hal ile ilgili değil. Dolayısıyla bu KHK’ler anayasanın 121’inci maddesine aykırı olduğu için iptal edilecek ve bütün bu işlemlerin dayanağı ortadan kalkacaktır. Partimiz Türkiye’nin en seçkin hukukçularından bu konuda destek alıyor. Ayın 21’inden önce sanıyorum bu KHK’leri AYM’ye götüreceğiz. Konuyu ayrıca Darbeleri Araştırma Komisyonu’na da taşıyacağız” dedi.

BUGÜNLER GEÇECEK

CHP olarak kendileri böyle bir girişimde bulunurken, görevden alınan öğretmenlerin de tek tek, idari yargıya bireysel başvurular yapmaları gerektiğini vurgulayan Tanrıkulu “Bugünler geçecek. Bu kararlar, bu kararlarda isimleri bulunan arkadaşlarımız için bir onur belgesi olacak. Ancak bu kararlar AKP için de bir utanç belgesi olarak tarihte yerini alacak. Biz üzerimize düşeni hem hukuk hem anayasa ve hem de eğitim adına yapacağız. Bir Diyarbakırlı olarak ‘tırşikçi’liğin (siyasi yalakalık) ne anlama geldiğini biliyoruz. Başbakan Diyarbakır’a gelmeden önce 14 bin öğretmenin bölgeden gönderileceğini söyledi. Ama Diyarbakır’a geldiğinde tırşikçilerin alkışından sonra 14 bin öğretmen açığa alındı. Orada, onun sofrasında alkış çalanların çok büyük katkısı var. Bizler balık hafızalı değiliz. O tırşikçileri de aklımızın bir yerine yazıyoruz” diye konuştu. İkram Atabey ise tüm emekçileri gösterdikleri direniş karşısında destek vermeye çağırıp, Tanrıkulu şahsında da partisine teşekkür etti.

(haberdiyarbakir.gen.tr)