“Hak ve özgürlüklerden asla vazgeçilemez”
Diyarbakır Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen, OHAL kararnamesiyle evrensel hukuk kurullarının ihlal edildiğini, hukuk devleti gereklerine aykırı davranıldığını belirterek, “Hiçbir kişi veya kurum halkın iradesinin üzerinde olamaz. Hak ve özgürlüklerden asla vazgeçilemez” dedi
Diyarbakır Barosu, askeri darbe girişimi, OHAL ilanı ardından yayınlan Kanun Hükmünde Kararname’ye (KHK) ilişkin tespit, görüş ve önerileri açıklamak amacıyla baro binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantı öncesi, açıklamanın yapıldığı baro binasının önünde ve çevresinde çok sayıda polis ve zırhlı aracın olması dikkat çekti. Baro yöneticilerinin katıldığı toplantıda, açıklamayı Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen yaptı.
“HUKUKSUZLUK VE DARBENİN KARŞISINDAYIZ”
Özmen, her türlü hukuk dışı girişimin ve darbelerin karşısında olduklarını, halkın iradesine ipotek kayan hiçbir vesayeti kabul etmediklerini vurguladı. OHAL ilanı ardından çıkarılan 667 Sayılı OHAL Kararnamesi’nin bireylerin hak ve özgürlükleri ile toplumun geleceği bakımından tehlikeler ortaya çıkardığına işaret eden Özmen, başta ülkeyi yönetenler olmak üzere meclisteki siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve toplumdaki her bireyin demokratik geleceğine, insan ve özgürlüklerine sahip çıkması çağrısında bulundu. Özmen, darbe girişimi ardından başlatılan adli ve idari soruşturmaların ve alınacak tedbirlerde, kişilerin kimliğine ve işlediği suça bakılmaksızın evrensel hukuk ve insan hak ve özgürlüklerine riayet edilmesi gerektiğini vurguladı.
“TOPLUMDA KAOS VE BELİRSİZLİK VAR”
Bakanlar Kurulunca çıkarılan OHAL kararnamesiyle evrensel hukuk kurullarının ihlal edildiğini, hukuk devleti gereklerine aykırı davranıldığına dikkat çeken Özmen, “Temel hak ve hürriyetleri tamamen ortadan kaldırabilecek, hak ve özgürlüklerin özüne dokunması sebebiyle uluslararası hukuktan doğan yükümlülükleri ihlal edici nitelikte olduğu açıktır. 667 sayılı kanun hükmünde kararname ve Olağanüstü Hal Kanunu Anayasa’da ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde düzenlenen temel hak ve özgürlükleri durdurmakta ve askıya almaktadır” dedi. Son yaşanan gelişmelere paralel olarak toplumda ciddi bir kaos ortamı ve belirsizliğin oluştuğu tespitinde bulunan Özmen, “Gerçekleştirilen açığa alma, yakalama işlemlerinde belirlemelerin ne şekilde yapıldığına dair toplumda ciddi bir sorgulama ve endişe bulunduğu belirtilmelidir. Bu durum kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine dair şüpheler uyandırmaktadır” diye belirtti.
“İŞKENCE YASAĞINA KESİNLİKLE RİAYET EDİLMELİ”
Son dönemde artış gösteren ve basında yer alan gözaltında işkence ve kötü muamele iddialarının araştırılması ve sorumluların cezalandırılması gerektiğine işaret eden Özmen, suç istinadı ne olursun işkence yasağını kesinlikle riayet edilmesi gerektiğini vurguladı. Özmen, meslekten ihraç edilen hakim ve savcı sayısının fazla olması nedeniyle yargıda oluşan boşluk ve aksamalar konusunda yetkililerin kamuoyuna rahatlatacak açıklamalar yapması gerektiğini söyledi. OHAL süresince alınan kararları uygulayan ve suç işleyen kamu görevlilerine yasal zırh getirilmesinin etkili soruşturma yürütülmemesine ve cezasızlığa neden olacağına işaret eden Özmen, bu düzenlemenin 12 Eylül darbecilerini koruyan Anayasa’nın geçici 15’inci maddesini akıllara getirdiğine dikkat çekti.
“SORUNLAR DIŞLAMADAN ÇÖZÜLMELİ”
Parlamento çatısı altında yapılması gereken yasal düzenlemelerin OHAL kararnamesiyle yapılmasından dolayı yasama organın işlevsizleştirildiğini söyleyen Özmen, toplumun darbe girişimi karşısında gösterdiği büyük dayanışma ve iradenin toplumsal sorunları aşma konusunda fırsat ve ümit olarak gördüklerini dile getirdi. Özmen, “Türkiye’nin tüm sorunlarının, hiçbir siyasi parti, toplumun hiçbir kesimi dışlanmadan birlik ve beraberlik ruhu ile dayanışma içerisinde, uzlaşı, diyalog ve demokrasi çerçevesinde çözülebileceğini bir kez daha görmüş bulunmaktayız. Unutulmamalıdır ki, darbenin panzehiri daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlüktür” dedi.
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR