“Haber alma hakkıma dokunma”

Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC), yaptıkları haberler gerekçe gösterilerek çeşitli iddialar ile tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılması için Tanıklık Günleri ve gönüllü muhabirlik kampanyalarının startını Diyarbakır Adliyesi önünde düzenlediği basın açıklaması ile verdi. Özgür basın çalışanlarının ilgi gösterdiği açıklamaya, kentte görev yapan basın çalışanları da katıldı. Tanıklık Günleri ve gönüllü muhabirlik kampanyasına ilişkin açıklama yapan ÖGC Eşbaşkanı Nevin Erdemir, yaptıkları haberler gerekçe gösterilerek tutuklu bulunan 45 gazetecinin isimlerini okuyarak dayanışma çağrısında bulundu.  Yaptıkları haberler gerekçesiyle tutuklu bulunan 45 gazeteci için her hafta Perşembe günleri tanıklık yapacaklarını aktaran Erdemir, “Dicle Haber Ajansı’nın muhabirleri terör örgütü üyesi olma gibi asılsız iddialarla tutuklanıp cezaevlerine gönderiliyorlar. Ve bunlar içinde başlatacağımız gönüllü muhabirlik kampanyası olacak. 13 ilde bu kampanyayı yürüteceğiz” dedi.

“ÖZGÜR BASIN SAVAŞ SUÇUNA ORTAK OLMAYACAKTIR”

Ardından açıklama yapan ÖGC Eşbaşkanı Hakkı Boltan ise AKP iktidarının işlediği insanlık suçlarını toplum ve kamuoyundan gizlemek için özgür basına yönelik baskılarını arttırdığını belirterek, özgür basın çalışanlarının işlenen suça ortak olmayacağını vurguladı. Özgür basının işlenen suçu deşifre ettiğini dile getiren Boltan, “Bunun en somut örneği, basına yönelik son bir aylık suç fotoğrafı yeterli oluyor. Sadece Mayıs ayında 18 gazeteci gözaltına alındı, 6’sı tutuklandı. Gözaltına alınan 18 gazeteciden 4’ü gözaltı sırasında işkenceye maruz kaldı, 2 gazeteci haber takibi sırasında tehdit edildi. 21 gazeteci soruşturmalık, 6 gazeteci de davalık oldu. 8 gazeteciye ise toplam 29 yıl hapis cezası verildi” diyerek, gazetecilere yönelik baskıları sıraladı. DİHA’ya yönelik 24 Temmuz 2015 tarihinde bölgede yönelik başlayan savaş konsepti ile birlikte başlayan baskı ve sansürlere dikkat çeken Boltan, “DİHA sitesi bir ay içinde 5 defa sansürlendi. Yine 2 televizyon ve bir radyonun yayını karartıldı. Son bir ayda 4 defa ‘yayın yasağı’ getirilerek, gerçekler toplumdan gizlendi. 3 gazeteci de işten atıldı. Yine son 5 ayda onlarca DİHA muhabiri gözaltına alındı, 13’ü tutuklandı. Aylardır tutuklu bulunan ve niçin tutuklandıklarını bilmeyen gazetecilerden sadece 4’ünün iddianamesi çıktı” diye konuştu.

“BU DURUMDAN HÜKÜMET SORUMLU”

Baskı ve sansür politikalarına karşı görevlerini icra etmeye devam eden özgür basın kurumları ile dayanışmak üzere başlatılan kampanyaların suç sayıldığını savunan Boltan, “Bu tablo Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını gözler önüne seriyor. Basının özgür olmadığı yerde toplum da özgür olamaz. Toplumun özgür olmadığı yerde de her türlü hak ihlalleri ön plana çıkacaktır. Hükümetin bu tutumu düşünce ve basın özgürlüğüne aykırı bir durumdur ve hiçbir zaman kabul edilemez” diyerek, Türkiye’nin bu durumundan hükümeti sorumlu tuttu. ÖGC’nin hükümetin işlediği savaş suçuna karşı sessiz kalmayacağının altını çizen Boltan, tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için her Perşembe düzenleyecekleri “Tanıklık Günleri” ve gönüllü muhabir kampanyasına destek çağrısında bulundu.