Diyarbakır Cezaevi önünde anma
Diyarbakır Cezaevi’nde 14 Temmuz 1982’de başlattıkları ölüm orucunda yaşamlarını yitiren Mehmet Hayri Durmuş, Kemal Pir, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde kırmızı kafarnfillerle anıldı. MEYADER, TUHAD-DER ve 78’liler Derneği yöneticileri ve üyeleri tarafından düzenlenen anmaya, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP Diyarbakır milletvekilleri Çağlar Demirel ve Sibel Yiğitalp, HDP Colemerg Milletvekili Selma Irmak, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile Barış Anneleri Meclisi, DBP ve HDP yöneticileri de katıldı. Sloganların atıldığı anma sırasında cezaevinde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının yanı sıra “14 Temmuz direnişi özgür toplumu yaratma ruhudur” yazılı bir pankart açıldı.
KÜRTÇE VE TÜRKÇE BASIN METNİ
Yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulması sonrası, güne ilişkin Kürtçe ve Türkçe basın metinleri okundu. Kürtçe basın metini Diyarbakır 78’liler Derneği Yöneticisi Rıfat Roni okurken, Türkçe metin ise TUHAD-DER Eşbaşkanı Cahit Demirkıran tarafından okundu. Demirkıran, 14 Temmuz’da başlatılan ölüm orucu eyleminin, öncülerinin kararlılığı ve yaratıcılığı ile gerçekleştiğini ifade etti. Kemal Pir’in bölgeyi kendine mücadele alanı olarak belirlediğini söyleyen Demirkıran, “Kürt, Türk ve Ortadoğu halkları için mücadelede öncülük yapmış, kararlı bir duruşla büyük ölüm orucuna başlayarak öncülük görevini yerine getirmiştir. 12 Eylül askeri darbesi tutsakların şahsında Kürt halkının iradesini Amed zindanında boğmak için insanlık dışı yöntemlerle işkenceler uygulanmış. Fakat bu uygulamalar tutsakların çelikten iradesine çarparak, uygulayıcılarına geri dönmüş ve başarıya ulaşmıştır” dedi.
“ZİHNİYET HALA AYNI”
Demirkıran, 12 Eylül askeri darbesi üzerinden 36 yıl geçtiğini, fakat devletin Kürt halkına karşı hala aynı zihniyette olduğunu ileri sürdü. Demirkıran, “AKP hükümeti cezaevlerindeki tutsakların üzerinde her geçen gün baskı ve işkencelerin dozunu arttırıyor. Cezaevleri intikam alanları olarak kullanılıyor. Tüm baskı ve zulme karşı Amed zindanında direniş kıvılcımı ile başlayan her geçen gün genişliyor. Rojava devriminde moral ve motivasyonun yol haritasına dönüşerek, her alanda devrim direnişinin yol gösterici olmuştur” diye konuştu. Anmada o dönem Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu kalıp, yapılan işkencelere maruz kalan isimlerden biri olan Gültan Kışanak da konuştu. “Üzerinden 36 yıl geçmiş olmasına rağmen Amed zindanında yaşanan vahşetin hala en güncel konu olarak konuşulması gerekiyor” diyen Kışanak, devletin vahşetin en katmerlisi ile kendilerini teslim alabileceğini zannettiğini dile getirdi. Kışanak, “Dünyanın en vahşi işkenceleri ile 10 cezaevi arasına giren cezaevlerinden biri arkamızdadır. İnsanlığın onuru ve özgürlük arayışını bitireceklerini sandılar ama yaşanan direniş bunu çürüttü. Bugün yeniden konuşmaya ve ne anlama geldiğini herkesin tartışmaya ihtiyacı var. Hala bugün cezaevi vahşetini konuştuğumuz kadar direnişini ve umudunu konuşmamız gerekmektedir” dedi.
“ÜÇ KİBRİT ATEŞİNİ ÇAKACAK UMUT VARDIR”
“Korku ile bir imparatorluk yarattıklarını zannedebilirler” diyen Kışanak, şöyle devam etti: “Fakat yakılan üç kibrit çöpü bunun amacına ulaşmadığını gösterdi. Diyarbakır Cezaevi’nin siyasetini yaparak bir yerlere gelmeye çalışan siyasetçiler oldu. Siyasi rant olsun diye bir laf söylemeyin zaten gerçek tüm çıplak ve yalın haliyle bir hakikat olduğu ortadadır. İnsanlığın doğasında her zaman üç kibrit ateşini çakacak umut vardır. Amed Cezaevi’nde yaşamını yitirenleri saygı ve minnetle ile yad ediyoruz.”
“HALKIMIZ TEKRAR TARİH YAZDI”
Diyarbakır zindanında çok tarih yazıldığını ifade eden HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel ise şunları söyledi: “Tutsaklar onurlu bir yaşam isteyerek, zulme karşı başkaldırdılar. Direnişi gerçekleştiren ve faşizmin çok yoğun yaşandığı Amed zindanın da yaşanan işkencelere karşı asla boyun eğmediler. Tarihe baktığımızda ise o günden bugüne direnişler aynı amaç için mücadele yürütüyor. AKP ve sarayın politikalarının nasıl alt üst edildiğini görmekteyiz. Devletin zihniyetinde bir şey değişmeyeceğini gördük. Halkın baş eğmediğini de gördük ve halkımız tekrar tarih yazdı.”
Açıklamanın ardından grup ellerindeki karanfilleri cezaevi kapısından içeri attı.
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR