“Cezaevlerinde işkence sistematikleşiyor “

Diyar TUHAD-DER ve TUHAD-FED’in meclis toplantısı sonuç bildirgesinde, “neredeyse tüm cezaevlerinde tutuklular üzerinde sistematik bir biçimde baskı ve işkencenin arttırıldığı” iddia edildi. Açıklamada, kalp krizi geçiren İzzethan Aykut adlı tutuklunun müdahale edilmediği için ölümden döndüğü ileri sürüldü.

Diyarbakır’da Tutuklu ve Hükümlü Aileler Hukuk ve Dayanışma Derneği (TUHAD-DER) ve Tutuklu ve Hükümlü Aileler Hukuk ve Dayanışma Federasyonu, gerçekleştirdikleri meclis toplantısının sonuç bildirgesinde cezaevlerindeki hak ihlallerini açıkladı. DİHA’da yer alan habere göre, TUHAD-FED binasındaki toplantıda konuşan Diyar TUHAD-DER Eşbaşkanı Cahit Demirkan, “özellikle son 3-4 aylık süreçte 90’lı yılları aratmayacak şekilde işkencelerin uygulandığını” iddia ederek, “kitapların toplanarak sürgünlerin yapıldığını” ileri sürdü. Hemen hemen bütün cezaevlerinde tecridin uygulandığını iddia eden Demirkan, tutukluların odalarının sık sık ani baskılarla arandığını, karşı koymaya çalışanların da darp edildiğini ileri sürdü. “Bugüne kadar 130’un üzerinde tutuklunun sürgün edildiğini” savunan Demirkan, “Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nden başka cezaevlerine sürgün edilmek üzere götürülen 10 tutsak ciddi bir tecride maruz kalıyor, kıyafetleri kendilerine verilmiyor ve sosyal faaliyetlere izin verilmiyor. Musluk suları içilmezken para karşılığında kapalı su bile verilmiyor” dedi.

“TUTSAKLAR ÖLÜMÜN KIYISINDAN DÖNÜYOR”

Demirkan, başka cezaevine götürülmek üzere 4 hafta bekletilen tutukluların, cezaevinin kendi mahkûmları olmadıkları için revir kullanmalarına izin verilmediğini ileri sürerek, “Kalp krizi geçiren tutsaklardan İzzethan Aykut’a sağlık görevlileri müdahale etmediği için ölümün kıyısından dönmüştür. Tutsakların dilekçelerine cevap verilmeyip, muhatap bile alınmıyorlar. Yüzü iki haftadır şişlik içinde olan tutsak Ömer Dorudemir’e acil diş tedavisi gerekirken Bandırma Cezaevi idaresi tedaviyi engellemek suretiyle farklı bir işkence modelini dayatmaktadır” diye konuştu.

“GÖRÜŞLERE İZİN VERİLMİYOR”

Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde kadın tutukluların, cezaevi girişlerinde hakarete maruz kaldıklarını ve isimleri verilmek istemeyen bir kısım tutukluya çıplak arama dayatıldığını iddia eden Demirkan, Adıyaman ve Bandırma cezaevlerinde bu dayatmanın bütün tutuklulara yapıldığını savundu. “Afyonkarahisar E tipi cezaevlerinde 11 tutukluya 11 günlük hücre cezası ve bir aylık görüş cezası verildiğini, Tekirdağ 2 Nolu F tipinde açlık grevindeki tutukluların ellerinin arkadan bağlanarak karanlık odalarda soğuk su ve hortumla darp edilmeye maruz kaldıklarını” iddia eden Demirkan, “Trabzon, Ordu ve Erzurum’da cezaevlerinde telefon görüşmelerinde tekmil verme zorunluluğu dayatılırken, Şırnak cezaevinde ise iletişimin tamamen kesildiğini, tutukluların aileleri ve avukatlarıyla dahi görüşmelerine izin verilmediğini” ileri sürdü.  Demirkan son olarak, “24 Temmuz’dan bu yana yaşanan hak ihlallerini Tutuklu ve Hükümlü Aileler Hukuk ve Dayanışma Derneği (TUHAD-DER) olarak hayatın bir parçasıymış gibi sıradanlaştırılmasını kabul etmiyoruz” diyerek sonrasında gelişebilecek sorunlara karşı yargı mercilerini ve kamuoyunu göreve çağırdı.