Baydemir’e ‘ağaç dikmek suretiyle tecavüz’ suçlaması!

İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu, HDP Urfa Milletvekili Osman Baydemir hakkında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı görevinde bulunduğu 2011 yılında, Kayapınar ilçesindeki bir meraya ağaç diktiği için inceleme başlattı. Ancak milletvekili olması nedeniyle hakkında savcılıkça fezleke hazırlanıp Meclis’e gönderilmesi gereken Baydemir’e dönük başlatılan incelemeye dayanak olarak Danıştay Birinci Dairesi’nin 24 Ekim 2011 tarihli kararı gösterildi. Danıştay Birinci Dairesi’nin aldığı söz konusu o karar ise şu şekilde:“Yasama dokunulmazlığın 4483 sayılı Kanun kapsamında ilgilinin ifadesinin alınmasına ve hakkında ön inceleme yapılmasına engel oluşturmadığı, bu nedenle yetkili merci tarafından verilen ön inceleme emri uyarınca Belediye Başkanı hakkında bir ön inceleme raporu düzenlemesi ve yetkili mercii tarafından söz konusu ön inceleme raporu da göz önünde bulundurulmak suretiyle soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararın tesis edilmesi, Belediye Başkanı hakkında şikayetin işleme konulmamasına ilişkin kısmın kaldırılmasına karar verildi.”

“AĞAÇ DİKMEK SURETİYLE TECAVÜZ”

Bu karar ve İçişleri Bakanlığı onayı ile İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu tarafından hakkında inceleme başlatılan Baydemir’e yöneltilen suçlama da dikkat çekici.  Gönderilen 1 Nisan 2016 tarihli tebligatta Baydemir’e “Diyarbakır ili Kayapınar ilçesinde bulunan 6883 nolu parselde kayıtlı bulunan meraya, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından ağaçlandırma çalışması yapmak ve ağaç dikmek suretiyle tecavüz ve müdahalede bulunulduğu iddia edilmektedir” suçlamasında bulunuldu. Bu tabligat ile birlikte Baydemir’den 7 gün içerisinde yazılı ifadesini ve o döneme ait belgeleri ulaştırması istendi.

“HUKUK DIŞI TEBLİGATLAR ALIYORUZ”

Baydemir’in Avukatı Serdar Çelebi, müvekkilinin iki dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yapmasından kaynaklı son dönemde peş peşe absürd, akıl, izan ve hukuk dışı tebligatlar aldıklarını söyledi. Daha önce 2011 yılında açılan bir kreşe Kürtçe isim verilmesi, 2013 yılında bir köyün Kürtçe isminden bahsedilerek yazışma gerçekleştirilmesi ve Sarmaşık Derneği’ne yardımda bulunulması gibi nedenlerle tebligat aldıklarını paylaşan Av. Çelebi, aldıkları bu son tebligatla artık karşımızdaki zihniyetin, devlet aklının topyekün bir çıldırma hali içerisine girdiğine kanat getirdiklerini ifade etti. “Büyükşehir’in yetkisi alanına giren bir yerin, mera alanı olmaktan çıkar. Merayı ağaçlandırıp topluma kazandırmak da belediyenin yükümlülüğündedir” diyen Çelebi, bu ve diğer incelemeleri “hesap sorma yöntemi” olarak tanımladı.