İşverenlerin ‘kadrolaşma’ tepkisi!

Temizlik ve Sosyal Hizmetler İşverenleri Derneği (TES-DER) Genel Sekreteri Sulhaddin Kaya, taşeron işçilerin kadrolaşmasını değerlendirdi. Bir tarafın mağduriyetinin giderilmesi düşünülürken, diğer tarafın da mağduriyete kurban edilmesinin çözüm olmadığı gibi hakkaniyet kuralları ile de bağdaşmayacağına işaret eden Kaya, “Ayrıca daha büyük bir yaranın oluşmasına da sebebiyet verecektir” dedi.

İŞVERENLERDEN KADROLAŞMAYA TEPKİ

“Yasalaşması planlanan Taşeron çalışanlarının kadroya alınması ya da bir anlamda kamu kurumlarının taşeronlaştırılmasına hayırlı uğurlu olsun demek isterdik” diyen Kaya, “Ancak bir tarafın mağduriyetinin giderilmesi düşünülürken bir tarafın bu mağduriyete kurban edilmesi çözüm olmadığı gibi hakkaniyet kuralları ile de bağdaşmayacaktır. Ayrıca daha büyük bir yaranın oluşmasına da sebebiyet verecektir. Gerek 2490, gerek 2886 ve gerekse 4734 sayılı yasalar incelendiğinde, bu hizmetlerin yürütülmesi sürecinde, hizmetin yürütülmesi kapsamında teknolojik ve uzmanlık gereksinimi olduğundan bu mevzuat hayata geçirilmiş, bu alanda faaliyet gösteren sektör firmaları uzmanlık kazanımı elde edilsin diye 10 yıllardır dişini tırnağına takarak, kurumlar nezdinde prestiji sarsılmasın, keyfi muamelelerden dolayı cezalar almasın diye hep boyun eğmiş, Devlet tarafından alt işveren sıfatı ile yüklenicilere ödenmemesine rağmen milyon TL’yi aşan tutarlarda kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ve yıllık izin ücretlerini ödemeye mahkum edilmiştir” dedi.

SEKTÖRÜN FAALİYETLERİ TÜMDEN SONLANDIRILMAK İSTENİYOR

Kaya, Sektörün faaliyetlerinin tümden sonlandırılması için yasa hazırlandığını da dile getirerek, “Ayrıca sektördeki firmalar potansiyeli ve iş deneyimi büyüsün diye son 10 yıllık süreç içerisinde genel anlamda hep büyük zararlarla taahhüde girişmiş, bankalara milyonlarca dolar borçlanarak teknolojik ve makine parkı anlamında alt yapısını oluşturmuştur. Tam da kıdem tazminatı sorununun çözülmesi ve ihale süreçlerinin en az 3 yıla çıkarılmasının sonucu sektörün bir nebze nefes alacağı düşünülürken, şimdi de sektörün faaliyetlerinin tümden sonlandırılması için yasa hazırlanmaktadır.  Tamam Beyim Tamam; Devlet babadır, yapar ve Şeriatın kestiği parmak acımaz inancı ile yapılacağa boynumuz kıldan incedir. Ancak bu yapıldığında sektörde faaliyet gösteren 25.000 civarındaki iş adamı hangi alanda faaliyet gösterecek. Gerek teknolojik gerekse iş deneyiminin büyümesi için milyon dolarları aşan tutarlarda yaptığı yatırım ve bile bile giriştiği zararların karşılanması için borçlandığı krediler nasıl ödenecek ve makine parkları ne olacak? Diye bunlar hiç düşünüldü mü?  Evet, durum böyle ve bilinmeli ki gerek hükümet, gerekse siyasiler nezdinde bazı girişimlerin yapılması gerekmektedir” dedi.

VEKİLLERDEN DUYARLILIK BEKLENİYOR!

Başta AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri, ATO 16.Komite Üyesi Bülent Çizmeci olmak üzere Odalar ve Borsalar birliğini, Ticaret ve Sanayi Odalarını, küçük büyük demeden tüm sektör işverenleri ve Çalışanlarını bu konuda duyarlılık göstererek çok ivedi olarak gerekli görüşmelerde bulunmaya davet eden Kaya, “Aksi halde yarın çok geç olabilir ve 10 binleri aşan iş adamları ve bürolarında çalışan 70 bine yakın çalışanları ve aileleri itibarsızlaşarak beş parasız sokakta kalmaya mahkum olacaktır”  şeklinde konuştu.